Filistin Caddesi., Beyaz Zambaklar Sokak., No:6/7, Gaziosmanpaşa, Çankaya, Ankara

0312 466 44 44


İşçinin Ücretinden Kesinti Yapılabilmesi Hususunun Değerlendirilmesi

İşçinin işverene, işyerine, işyerinde bulunan eşyalara kusurlu bir fiil sonucunda zarar vermesine işçinin işvereni zarara uğratması denir. İşçinin işvereni zarara uğratması ile ilgili öngörülen hukuki sonuçların doğabilmesi için işçinin kast ile yahut da ihmali bir davranışı sebebiyle zarar vermesi gerekir. Nitekim 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2/ı hükmünde İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri (…) hasara ve kayba uğratması(…)” denilmek suretiyle bu husus açıkça ortaya konulmuştur. İşvereni zarara uğratan işçinin gerçekleştirmiş olduğu bu zarar işçinin otuz günlük ücreti tutarını aşıyorsa aynı madde uyarınca derhal fesih hakkı kullanılabilir. Burada öngörülen otuz günlük ücret, işçi lehine yorum ilkesi gereği ve süreklilik kazanmış olan içtihatlar gereğince, brüt ücret olarak karşımıza çıkmaktadır. Zararın bu tutarda olmaması halinde ise işverene sağlanan bu hak kullanılamayacak, toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesinde gösterilmiş olması halinde ücretten kesme cezasının uygulanmasına cevaz verecektir.

Nitekim 4857 sayılı İş Kanunu m.38/1, İşveren toplu sözleşme veya iş sözleşmelerinde gösterilmiş olan sebepler dışında işçiye ücret kesme cezası veremez.” hükmünü şamildir. Burada düzenlenen işçi ücretinden kesinti biçiminde uygulanan bir disiplin cezasıdır. İşbu hükümde kanun koyucu, maddenin uygulanmasında gerek eylem, gerekse ceza yönünden belirlilik ilkesini benimsemiştir. Dolayısıyla, işçinin rızası olmaksızın sayılan bu istisnai durumlar dışında ücretinden de kesinti yapılamaz

Toplu iş sözleşmesi yahut iş sözleşmesi ile düzenlenen bir sebebin olması halinde ise kesintinin yapılabilmesi için izlenmesi gereken birtakım usuller gösterilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu m.38/2 İşçi ücretlerinden ceza olarak yapılacak kesintilerin işçiye derhal sebepleriyle beraber bildirilmesi gerekir. İşçi ücretlerinden bu yolda yapılacak kesintiler bir ayda iki gündelikten veya parça başına yahut yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin iki günlük kazancından fazla olamaz.” hükmünü haiz olmakla birlikte görülmektedir ki işveren tarafından toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesinde kararlaştırılmış bir sebep olsa bile bir ayda iki yevmiye tutarından daha fazla yapılamayacaktır. Dolayısıyla öncelikle brüt ücreti bulunmak suretiyle elde edilen meblağ sonucunda günlük yevmiyesi hesaplanarak iki günlük tutarı hesaplanacaktır.

Öte yandan aynı madde gereğince önemli bir husus da şudur ki işverenin kesintiyi işçiye derhal bildirmesi gerekir ve 3. fıkra dolayısıyla kesintilerden toplanan paralar işverenin mülkiyetine dâhil tutulamaz. Bunların haksız kesilmeleri durumu ayrık olmak üzere işçiye ait bulunmaları da söz konusu değildir. Ücret kesintileri; işçilerin eğitimi, iş sağlığı ve güvenliği ile sosyal hizmetlerinde kullanılmak amacıyla belirli kuruluşlara verilmek üzere Çalışma Bakanlığı hesabına yatırılacağı için tahsilde ve bankaya yatırmakta gecikmesinden ötürü sorumludur.

Hukuki destek için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Atabay Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak hukuki iş ve işlemlerinizde uzman ekibimizle destek vermek için buradayız.